+90 212 212 80 52
2023 Seçim yarışına partiler hangi seviyeden başlıyor 24/01/2023

Cumhurbaşkanlığı seçiminin bittiği gün, 2023 seçimleri konuşulmaya başlandı. Yerel seçimler bittiğinde seçim yarışı başka bir boyut kazandı.

 

Millet İttifakı’nın İstanbul ve Ankara seçimlerini kazanması, beraberinde bir özgüven patlaması getirdi. Ve bunun doğal sonucu olarak da muhalefet partileri abartılı yorumlar yapmaya ve Erdoğan’ı hafife almaya başladılar.

 

2022’nin baharında CHP’nin oyu %26, İYİ Parti’nin oyu ise %13,5 civarında idi. HDP’nin oyları eklendiğinde bu dişe diş bir rekabete işaret ediyordu.

 

Arkalarına aldıkları rüzgârı iyi kullanamadılar… Bugüne kadar bir aday çıkaramadıkları gibi, milletin beklentisinden sadra şifa bir siyaset de çıkaramadılar.

 

Bu arada kamuoyunda “kazanımlarımızı kaybeder miyiz” endişesi oluştu. Kimse Altılı Masa’nın bütününe bakmıyor, “CHP iktidarı” demek olduğunu iyi biliyor.

 

“CHP iktidarı” olasılığı eski travmaların canlanmasına sebep oluyor: Din ve vicdan hürriyeti, demokratik haklar, kamudan muhafazakârların tasfiyesi, başörtüsü yasağının tekrar hortlatılması ve savunma sanayii yatırımlarına “dokunulma”sı ihtimali var ve bu kaygıları gidermekte başarılı olamıyorlar. Bu yüzden de çoğu insanın ağzından çıkan cümle “Allah fırsat vermesin” oluyor.

 

Erdoğan’ı düşürmekten başka bir politikası olmayan Altılı Masa’nın mensupları, sürekli negatif mesajlar veriyor: “Ucube Rejim”, “Rezil Ekonomi”, “Millet Aç”, “Antidemokratik Lider”, “Hukuksuz Ülke”, “Gençler Bu Ülkede Yaşamak İstemiyor” ve benzeri sözler dillerinden eksik olmuyor.

 

Söylemlerinin tamamı iç karartıcı ve karamsar. Oysa dünyanın dört bir yanında yıldızı parlayan güçlü bir Türkiye var.

 

Altılı Masa’nın özeti: Kazanmak için bir araya gelip de kaybetmek için dokuz kusurlu hareketin tamamını yapan siyasetçilerden bahsediyoruz.

 

Geçmişlerinde siyaset üretme kültürü ve başarısı olmayan partiler elbirliği ile CHP’lileşmeye başladılar. “Hükümet kaybedecek, biz de kazanacağız” en büyük vizyonları oldu.

 

Buna karşılık Erdoğan sanki daha dün Başbakan olmuş gibi bıkmadan usanmadan politika geliştirdi. Yatırımlar yaptı, temeller attı, açılışlara devam etti. Yirmi yılda Türkiye’yi gelişmiş ülkeler düzeyine çıkardı. Coşkusunu hiç yitirmedi. Yurt dışında ise dünyanın birkaç büyük liderinden biri olarak anılmaya başladı.

 

Dolmabahçe Barış Görüşmelerinde, hem Rusya’nın hem Ukrayna’nın birlikte Erdoğan’ı alkışlaması olağanüstü bir imaj ve büyük liderlik yansımasıdır.

 

Hükümetin 20 yıldır yapmış olduğu uçsuz bucaksız hizmet ve yatırımlar Türkiye’yi gelişmiş ülkeler düzeyine çıkardığı için artık seçmen talepleri bireyselleşti.

 

Önceki seçimlerde yatırımlar üzerinden kendini anlatan AK Parti, seçmenin bireysel tercihlerini öncelediği gerçeğini kavradı ve bütün bu talepleri karşılamaya başladı.

 

Öncelikli olarak ekonominin hararetini soğuttu.

 

Dövizdeki dalgalanmaları dengeledi.

 

Enflasyona karşı dezavantajlı sabit gelirlilere ve memur ve emekliye hatırı sayılır düzeyde zam yaptı.

 

Sosyal yardım bütçesini artırarak pandemiden etkilenen kesimlerin alacağı destek payını artırdı.

 

Öğrencilerin kredi borç faizlerini sildi ve burslara zam yaptı.

 

2,5 milyon kişinin hacze düşmüş küçük miktarlı borçlarını defaten sildi.

 

Dar gelirliler için devlet destekli konut ve arsa kampanyası başlattı ve 8 milyon kişi bu kampanyaya katıldı.

 

EYT sorununu çözdü ve 2,5 milyon kişinin emekli olmasına imkân doğdu.

 

Halkın %70’i bu uygulamadan memnun görünüyor.

 

Konut kampanyası ve TOGG da aynı şekilde kabul gören uygulamalardan oldu.

 

TOGG açılış töreni, geri kalmışlık travması yaşatılmış bu millet için bir özgüven ve gurur kaynağı işlerden biri oldu.

 

Savunma sanayii yatırımları, İHA ve SİHA’ların Karabağ’da, Libya’da, Suriye’de ve Ukrayna’da gösterdiği olağanüstü başarısı ve Türk ordusunun yapmış olduğu operasyonlarla dünyada yenilmez güçlü ordu imajı kazanması da Türkiye’nin ve hükümetin imajını güçlendirdi.

 

Hatta Türk dış politikasının yeniden şekillenmesinde, Türkiye’nin akıllı gücünün yani askeri diplomatik eğitimlerin etkisi büyüktür.

 

Bütün bu şartlar siyasi partilerin oy oranlarını hangi seviyeye getirdi:

 

AK Parti %40 -41.

 

CHP %21-22.

 

İP % 11-12.

 

HDP % 11-12.

 

MHP % 8-9.

 

YRP % 1,5.

 

DEVA %1,2 ve bindelik oranlara sahip diğer partiler.

 

Her seçimin kendine özgü bir psikolojisi vardır. Bütün partiler için zor ve kıran kırana bir seçim olacak. Yerel seçime giderken rüzgâr Millet İttifakı’nda yanaydı. 2023 seçimlerine giderken rüzgâr Cumhur İttifakı’ndan yana dönmüş görünüyor.

Kaynak: www.yenisafak.com
GENAR Araştırma Danışmanlık Eğitim © 2020