Cumhurbaşkanlığı
seçiminin bittiği gün, 2023 seçimleri konuşulmaya başlandı. Yerel seçimler
bittiğinde seçim yarışı başka bir boyut kazandı.
Millet
İttifakı’nın İstanbul ve Ankara seçimlerini kazanması, beraberinde bir özgüven
patlaması getirdi. Ve bunun doğal sonucu olarak da muhalefet partileri abartılı
yorumlar yapmaya ve Erdoğan’ı hafife almaya başladılar.
2022’nin
baharında CHP’nin oyu %26, İYİ Parti’nin oyu ise %13,5 civarında idi. HDP’nin
oyları eklendiğinde bu dişe diş bir rekabete işaret ediyordu.
Arkalarına
aldıkları rüzgârı iyi kullanamadılar… Bugüne kadar bir aday çıkaramadıkları
gibi, milletin beklentisinden sadra şifa bir siyaset de çıkaramadılar.
Bu
arada kamuoyunda “kazanımlarımızı kaybeder miyiz” endişesi oluştu. Kimse Altılı
Masa’nın bütününe bakmıyor, “CHP iktidarı” demek olduğunu iyi biliyor.
“CHP
iktidarı” olasılığı eski travmaların canlanmasına sebep oluyor: Din ve vicdan
hürriyeti, demokratik haklar, kamudan muhafazakârların tasfiyesi, başörtüsü
yasağının tekrar hortlatılması ve savunma sanayii yatırımlarına “dokunulma”sı
ihtimali var ve bu kaygıları gidermekte başarılı olamıyorlar. Bu yüzden de çoğu
insanın ağzından çıkan cümle “Allah fırsat vermesin” oluyor.
Erdoğan’ı
düşürmekten başka bir politikası olmayan Altılı Masa’nın mensupları, sürekli
negatif mesajlar veriyor: “Ucube Rejim”, “Rezil Ekonomi”, “Millet Aç”,
“Antidemokratik Lider”, “Hukuksuz Ülke”, “Gençler Bu Ülkede Yaşamak İstemiyor”
ve benzeri sözler dillerinden eksik olmuyor.
Söylemlerinin
tamamı iç karartıcı ve karamsar. Oysa dünyanın dört bir yanında yıldızı
parlayan güçlü bir Türkiye var.
Altılı
Masa’nın özeti: Kazanmak için bir araya gelip de kaybetmek için dokuz kusurlu
hareketin tamamını yapan siyasetçilerden bahsediyoruz.
Geçmişlerinde
siyaset üretme kültürü ve başarısı olmayan partiler elbirliği ile CHP’lileşmeye
başladılar. “Hükümet kaybedecek, biz de kazanacağız” en büyük vizyonları oldu.
Buna
karşılık Erdoğan sanki daha dün Başbakan olmuş gibi bıkmadan usanmadan politika
geliştirdi. Yatırımlar yaptı, temeller attı, açılışlara devam etti. Yirmi yılda
Türkiye’yi gelişmiş ülkeler düzeyine çıkardı. Coşkusunu hiç yitirmedi. Yurt
dışında ise dünyanın birkaç büyük liderinden biri olarak anılmaya başladı.
Dolmabahçe
Barış Görüşmelerinde, hem Rusya’nın hem Ukrayna’nın birlikte Erdoğan’ı
alkışlaması olağanüstü bir imaj ve büyük liderlik yansımasıdır.
Hükümetin
20 yıldır yapmış olduğu uçsuz bucaksız hizmet ve yatırımlar Türkiye’yi gelişmiş
ülkeler düzeyine çıkardığı için artık seçmen talepleri bireyselleşti.
Önceki
seçimlerde yatırımlar üzerinden kendini anlatan AK Parti, seçmenin bireysel
tercihlerini öncelediği gerçeğini kavradı ve bütün bu talepleri karşılamaya
başladı.
Öncelikli
olarak ekonominin hararetini soğuttu.
Dövizdeki
dalgalanmaları dengeledi.
Enflasyona
karşı dezavantajlı sabit gelirlilere ve memur ve emekliye hatırı sayılır
düzeyde zam yaptı.
Sosyal
yardım bütçesini artırarak pandemiden etkilenen kesimlerin alacağı destek
payını artırdı.
Öğrencilerin
kredi borç faizlerini sildi ve burslara zam yaptı.
2,5
milyon kişinin hacze düşmüş küçük miktarlı borçlarını defaten sildi.
Dar
gelirliler için devlet destekli konut ve arsa kampanyası başlattı ve 8 milyon
kişi bu kampanyaya katıldı.
EYT
sorununu çözdü ve 2,5 milyon kişinin emekli olmasına imkân doğdu.
Halkın
%70’i bu uygulamadan memnun görünüyor.
Konut
kampanyası ve TOGG da aynı şekilde kabul gören uygulamalardan oldu.
TOGG
açılış töreni, geri kalmışlık travması yaşatılmış bu millet için bir özgüven ve
gurur kaynağı işlerden biri oldu.
Savunma
sanayii yatırımları, İHA ve SİHA’ların Karabağ’da, Libya’da, Suriye’de ve
Ukrayna’da gösterdiği olağanüstü başarısı ve Türk ordusunun yapmış olduğu
operasyonlarla dünyada yenilmez güçlü ordu imajı kazanması da Türkiye’nin ve
hükümetin imajını güçlendirdi.
Hatta
Türk dış politikasının yeniden şekillenmesinde, Türkiye’nin akıllı gücünün yani
askeri diplomatik eğitimlerin etkisi büyüktür.
Bütün
bu şartlar siyasi partilerin oy oranlarını hangi seviyeye getirdi:
AK
Parti %40 -41.
CHP
%21-22.
İP
% 11-12.
HDP
% 11-12.
MHP
% 8-9.
YRP
% 1,5.
DEVA
%1,2 ve bindelik oranlara sahip diğer partiler.
Her
seçimin kendine özgü bir psikolojisi vardır. Bütün partiler için zor ve kıran
kırana bir seçim olacak. Yerel seçime giderken rüzgâr Millet İttifakı’nda
yanaydı. 2023 seçimlerine giderken rüzgâr Cumhur İttifakı’ndan yana dönmüş
görünüyor.
Kaynak: www.yenisafak.com